Likya Yolu 2010

2010 yılında yapmış olduğumuz Likya yolu yürüyüşüne Ovacık Etabı ile başladık. Biz 3 kişi olarak Bursa'dan gelirken. Müstakbel eşim Ebru ve Muharrem abi'de Eskişehirden yola çıktılar
. Fethiye Otogarında buluşup kahvaltımızı ettikten sonra Likya yolu'nun Ovacık başlangıç tabelasının altındaydık. İlk dakikalar epey zorluydu. Sırtımızdaki çantalar her attığımız adımda daha bir ağırlaşıyordu. Tedbirli olalım derken sanırım biraz abartmıştık :).

Sırt çantalarımız yetmezmiş gibi neredeyse hepimizde birer fotoğraf çantası vardı. Bu noktaya gelirken Fethiye ilçesinde bir taksiciyle anlaşıp hızlı ve ekonomik bir şekilde yolun başlangıcına geldik. Kasım ayı olmasına rağmen güneşli ve sıcak bir hava vardı. Yürümeye başladıkça bunu daha iyi anladık.

Biraz ilerledikten sonra muhteşem Ölüdeniz manzarası karşımızdaydı. Bu güzellikleri seyrederek ilerliyorduk.

Birazdan dinlenmek için bir mola vereceğiz.

Fotoğraf molası

İlk mola

Manzara artık geride kaldı.Güneş etkisini yitirmeye başlamıştı.

Halen çok belirgin bir yol üzerinden ilerliyorduk. Sadece işaretleri takip ederek küçük patikalardan ilerlemek çok daha zevkli.

Bir kaç evden oluşan bir yerleşim yerinden geçerken. Yöre halkı bizi çay içmeye davet ettiler. Çantamı taşa yaslayarak yükümden tasarruf etmeye çalışıyorum sanırım.

Kabak koyuna doğru inişe başlamadan önce. Küçük bir bakkal görünce ihtiyaçlarımızı gidermek için küçük bir mola veriyoruz. Bakkalın hemen arkasında bulunan terastan manzara muhteşem :)

Sonunda Kabak Koyundayız. İyi bir pazarlıktan sonra Şanti Garden'da geceyi geçirmek için anlaşıyoruz. Mekan oldukça hoş. Yemekleri ve kahvaltısı da oldukça iyiydi.

Koya akşam saatlerinde varmıştık. Denize girip kumsalda biraz dinlendikten sonra güzel bir günbatımı seyri ile  günü sonlandırdık.Daha sonra gece dinlenmek için Şanti'nin çardaklarından birine kuruluverdik.

Şantinin bahçesindeki muz ağaçlarından birisi

Ebru'nun Bandana bağlama ritüeli.

Ertesi gün zaman ilerliyor. Aslında bizim şu dakikalarda Yavaş yavaş yola koyulup tahminen deniz seviyesinden 700 m yukarıda olan bir sonraki kamp yerine ulaşmamız gerekiyordu.

Hava iyice karardı ve bu manzarayı gördükten sonra kimse bir adım daha atmak istemedi. Bu gecede buradayız. Manzaramız Kabak koyu...